Yıl 1861, Yunanistan'ın ilk kralı Otto'nun son zamanları. Otuz yaşına girecek olan Yunanistan Krallığı'nın başkenti Atina'da birbirinden görkemli binalar inşa halinde. Şehir daha aristokrat daha batılı bir görünüme kavuşturuluyor bir hızla. Bugün Atina'nın en görkemli binalarından olan Atina Akademisi için varını yoğunu ortaya koyan Danimarkalı mimar Theophil von Hansen kendisine yardımcı olması için bir dönem Viyana'da beraber çalıştığı genç mimar Ernst Ziller'i Atina'ya çağırıyor. Henüz 24 yaşında şehre adımını atan Ziller'in hikayesi böylece başlıyor.
İlk yıllarında ülkeyi baştan aşağı gezerek arkeolojik eser çalışmaları da yapan Ernst Ziller Atina yaşamına ve Atinalılar'a kolayca uyum sağlıyor, davetlerin aranan yüzü oluyor ancak Otto'nun tahttan indirilmesine yol açan karışıklıklar artınca ve bu yüzden Atina Akademisi'nin de yapımı durdurulunca soluğu tekrar Viyana'da alıyor kısa bir süreliğine. Otto'nun yerine tahta geçen kral George döneminde tekrar Atina'da buluyor kendini ve ölene kadar da burada kalıyor.
Çalışmaları ve eserleri, kraliyet bağlantısı yüzünden modern Bavyera mimarisine ve çizgilerine gözü çoktan alışmış Atinalılar tarafından beğeniyle karşılanıyor. 2010 senesinde Ulusal Galeri'de onuruna düzenlenen sergi zamanlarında, galeri direktörü Marina Lambraki Plaka "Ta Nea" gazetesine verdiği röportajda şu cümleleri kullanıyor Ziller için: "Ziller'in çizgileri Atinalılar'ın nutkunun tutulmasına sebep oldu, onun tasarladıkları Yunan mimarisini Bizans ve Rönesans uslubu ile bütünleştiren zariflikteydi."
Kraliyete ait yazlık sarayın tasarlanması için görevlendirildiğinde popülaritesi artıyor genç mimarın. Burjuvazi kesimin artan talebini karşılamak için çalışmalarına hız veriyor Ziller. Şehrin her yanında Ziller'in imzasını taşıyan görkemli konaklar inşa ediliyor. Bütün bunların yanısıra kamuya açık ve belediyeye ait binalar, kiliseler de genç mimarın ellerinden çıkıp şehrin ve ülkenin sokaklarında, meydanlarında yer buluyor. Varlıklı ailelere ait konaklarda eklektizm ve romantizm öğelerine ağırlık veren Ziller, belediyeye ve kamuya ait binalarda geleneksel Yunan mimarisine daha sadık kalıyor.
Klasik mimarinin yenilikçi şairi olarak da adlandırılan, 1868 senesinde döndüğü ülkeyi terk etmeyen ve Yunan vatandaşı olarak hayata veda eden mimarın imzasını taşıyan 600'e yakın eser var Yunanistan'da bugün. Gencecik bir mimarken adım attığı bu ülkede hayatının büyük kısmını geçireceğini ve burada öleceğini tahmin etmişmiydi bilinmez ama Atina'ya ve Yunanistan'a bıraktığı eserleri gözlerimizi ve ruhumuzu okşuyor.