Yunanistan'a gelenler ister Atina sokaklarını aşındırıyor, isterse muhteşem bir plajda deniz güneş kum üçlüsüyle oynaşıyor olsun kafalarını kaldırıp baktıklarında hep aynı şeyi görecekler; plastik şeffaf bir bardakta, pipetle soğuk kahve içen yerli yabancı insanları... Görsel olarak plastik bardaklı değil de cafe/bar versiyonunu kullandım, ayıp olmasın şimdi. Diyeceğim o ki: Uzo falan hikaye, Yunanistan'ın resmi içeceği kahve. Şu gün Yunan bayrağına üç beş kahve çekirdeği motifi eklense kimse de "saçmalamayın artık." demez. Öyle bir tüketim. Kahvemizi de çalmışlar bizden başlıklı serzenişlerin kahvesi "elliniko" ile ilgili kısaca bilgi verip yazının asıl konusu olan arkadaşlardan bahsedeceğim elimden geldiğince. Elliniko bizim Türk kahvesinin Yunan versiyonu. Kişisel fikrim, içiminin çok daha yumuşak olduğu ve Türk kahvesi kadar kavrulmamış olduğu yönünde ama bunu ispat edebilecek bilimsel bir referansım yok. Elliniko içen çoğu arkadaşım da bana katıldı denedikleri zaman. Fal bakılıyor mu derseniz evet burada da fal var, ama pazar günü fal bakılması uğursuzluk sayılıyor. Çünkü Ortodokslar için pazar kutsal gün, kutsal günde öyle fal mal işlerine girmiyoruz.
Asıl delilik freddo espresso, freddo cappuccino ve frappe etrafında dolanıp dolanıp duruyor. Birbirine benzer ama aslında farklı olan üç içeceği tanıtmaya çalışayım kısaca size. Freddo kelimesi kahvenin soğuk olduğunu belirtiyor bize. Freddo espresso ise adı üstünde soğuk espresso: mis gibi espressoyu küçük, miksere benzeyen bir aletle suyla karıştırıp, inceltip içine de 5-6 buz atıyor Yunan ahalisi. Arkadaşımızın tipini aşağıda görebilirsiniz.
Freddo cappuccino ise benzer işlemden geçiyor ancak o soğuk espressonun üstüne soğuk süt köpüğü konuyor. Küçük mikser gibi alet sütü aynen sıcak cappuccino sütü gibi köpük/krema haline getiriyor ve içimini yumuşatıyor. Ha benim gibi, o sütün bazen köpük/krema dokusundan hoşlanmayan ruh hastaları freddo espresso isteyip içine ilaveten krema / köpük haline gelmemiş süt koydurtabiliyor. Yani sütlü freddo espresso ile freddo cappuccino aynı şey değil.
Frappe ise espresso kullanılarak değil de hazır kahve (neskafe) ile yapılan versiyonu. Kahve sektörü daha bu kadar gelişmemişken, her mahallede 78 tane hipster kahveci yokken içilen tek soğuk kahve türü idi Yunanistan'da aslında. Neskafe'yi bi şey zannettiğimiz zamanlardan bahsediyorum işte. Günümüzde frappe artık çok da tercih edilmiyor, en azından daha genç, daha şehirli kitle frappe'ye yanaşmıyor artık. Espressonun hazır kahveden daha nitelikli bir içecek olduğunu belirtip sizi frappe içmemeniz konusunda uyarıyor çoğu insan burada. Canınız istiyorsa elbet frappe de içersiniz ama, kime ne? Frappe arkadaşımızın fotoğrafı da aşağıda.
Burada, kış aylarında bile ama özellikle yaz aylarında, neredeyse gördüğünüz herkesin elinde bu üç kahve çeşidinden biri olacak emin olun. Taksiye mi bindiniz, taksici abimiz ablamız size dudaklarının arasındaki pipetle "kalimera-iyi günler" diyecek; kitapçıya mı girdiniz, çalışan eleman kasanın yanında duran kahvesiyle selamlayacak sizi. Ve hiç şüphesiz plaja gidip de şezlonga havlunuzu serdiğinizde yanınıza gelip "Bi şey ister misiniz?" diye soran gence hiç düşünmeden, kendinizden oldukça emin cevap vereceksiniz siz de. Tüm bu anlattıklarım dışında daha janjanlı, yok içinde dondurma olan, yok efenime söyleyeyim buzlu kahve olup içinde çilek şurubu olan seçenekleri de tüketebilirsiniz tabii ki ama onlar daha çok şehrin turistik kesimlerinden konuşlanmış mekanlarda mevcut. Hepinize afiyet olsun.