80’ler dendiğinde neler hatırlıyorsunuz? Kimisi dinlediği şarkıcıların saç modelini, kimisi evdeki kahverengi mobilyaları, kimisi atari oyunlarını, kimi ise televizyonda her gün görünen bazı politikacıları… Dünyanın neredeyse bütün ülkelerinde olduğu gibi, Yunanistan için de 80’ lerin önemli ve iz bırakan bir yeri var. Bugünün aktif, çalışan jenerasyonunun çocukluğu ve gençliğini temsil ediyor bu dönem; dönüşümü, değişimi ve çelişkiyi…
Son yıllarda ekonomik krizle boğuşan bu küçük ülkede, biraz sonra ayrıntılarıyla bahsedeceğim serginin tanıtım yazısında da belirtildiği üzere, insanlar genelde teselliyi, geçmişi anarak buluyor. Yunanistan için 80’ler; Avrupa Birliği’ne üye oldukları, siyasi değişimlerin yaşandığı, geçmişe nazaran çok daha fazla batılı hissettikleri, gelirin ve tüketimin arttığı, estetik değerlerin değiştiği bir dönem. O yüzden de özellikle bu aralar; bu eski, parıltılı, hareketli dönemi anmak çok olası.
Atina’nın en ünlü kültür merkezlerinden, eski gaz fabrikası Technopolis’te 25 Ocak 2017 tarihinde kapılarını açan “80’lerin Yunanistan’ı” sergisi sanırım bu yüzden oldukça ilgi görüyor. Uzun zamandır şehirde hiçbir sergiye bu kadar ilgi gösterilmedi ve hiçbir sergi medyada bu kadar büyük ölçüde yer almadı. Ben de geçtiğimiz hafta sonu, şeker gibi güneşli bir havada çıktım ve serginin yolunu tuttum. Günden güne biraz daha tanımaya çalıştığım bu ülkenin geçmişinde gezindim ve sizinle de paylaşmak istedim. Technopolis'e ulaşmak oldukça kolay, Kerameikos metro istasyonundan çıktığınız gibi karşınızda. Oldukça geniş bir alan içinde eski gaz fabrikasından kalma üretim, operasyon ve depo binaları artık günümüzde sergi salonu olarak kullanılıyor. Bunun yanı sıra açık alanında yazın konserler düzenleniyor. Çocuklar için oyun alanları,yeme içme mekanları, gençler için skateboard sahası gibi her kesime ve isteğe hitap eden birimler de mevcut. Bileti aldıktan sonra koluma sarı renkte bir kağıt bileklik takılmasının sebebi de buydu zaten, sergi salonlarına girebilmek için bileziği güvenlik görevlilerine göstermeniz gerekiyor.
Sergi 18 konu başlığına ayrılmış ve birbirine yakın konular aynı salonda, yazılı ve görsel açıklamalarla desteklenmiş. Kapıdan içeri girer girmez solumda kalan "Machine Works" binasına adım atar atmaz kendimi ülkenin siyasi ve ekonomik hayatının içinde buluyorum. 80'lerden kalma siyasi parti propaganda afişleri, ülke tarihindeki önemli olaylarını fotoğraflar ve kısa yazılarla açıklayan panolar, o zamanlar basında yer almış önemli haberler, ülkede 80'lerde yaşanmış terör ve şiddet olaylarını gösteren fotoğraflar... Her şey özenle hazırlanmış.
Bu bölümdeki en kalabalık ve ilgi çeken nokta ise, yukarda fotoğrafını görebileceğiniz; dönemin başbakanı Andreas Papandreou'nun kalp ameliyatı sonrası İngiltere'den döndüğünde, hâlâ evli olmasına rağmen, Yunan kamuoyuna, sevgilisi Mimi'yi (Dimitra Liani) tanıttığı anı temsil eden bir düzenleme. 80'lerin meşhur oyuncak markası Playmobil parçaları ile yapılmış. O dönemin devlet hava yolu Olympic uçağının kapısındaki sarışın kadın Dimitra Liani, merdivenlerdeki gri takım elbiseli adam ise Papandreou. Aşağıda onu sloganlarla ve coşkuyla karşılayan PASOK seçmenleri bayrak sallıyor. Yunan siyasi ve magazin tarihinde bu kadar iz bırakan bir olayı daha güzel bir şekilde anlatamazlardı bana sorarsanız. Sergide en çok fotoğrafı çekilen ve hakkında en hararetle konuşulan nokta burasıydı. Aşağıda ise bu bölümde bulunan diğer ilgi çekici sergi objelerine slayt gösterisi halinde göz atabilirsiniz.
Yunanistan'ın siyasi ve ekonomik dünyasını ardımda bırakıp, diğer konulara ait sergi objelerinin bulunduğu salonlara atıyorum adımımı. Burada daha renkli, daha çocuksu, daha eğlenceli bir dünya çarpıyor gözüne. Tüketim Kültürü, Moda, Disko Müziği, Teknoloji, Sanat Hareketleri, Gençlik Kültürü, İletişim ve Basın gibi konular altında toplanmış yüzlerce bakılacak, okunacak, fotoğrafı çekilecek şey var. 80'ler dönemine ait bir prefabrik ev bile inşa etmişler; salonu, yatak odası, banyosu, mutfağı özenle döşenmiş. Salonda bulunan vitrinin üstünde artık üretilmeyen ama o zamanların pek meşhur likörünü gören Yunan ahalisinden sürekli sevinçle karışık şaşkınlık sesleri yükseliyor. Herkes gülümsüyor. O dönemin sigara paketlerinden, içeçek kutularına; spor ayakkabılarından, popüler dergilerine her şeyi düşünmüşler. 80'ler Yunanistan'a konser vermeye gelmiş ünlü grupların konser afişleri, disko elbiseleri, en çok kullanılan duş jelleri, en büyük süpermarketin naylon poşetleri... Ne ararsanız var. İşin güzel yanı ise, kültür ve hayat tarzı olarak benzer durumda olduğumuz bu ülkenin 80'lerine şahit olurken, kendimizden ve Türkiye'den de bir şeyler bulmamız. Vatkalı kadın ceketlerini gördüğümde aklıma annem, George Michael posterini gördüğümde aklıma ablam geldi mesela benim. Sergi için düzenlenmiş evde yatak odasına baktığımda gördüğüm şeyler bizim evde de vardı. O yüzden kişisel olarak da anlatamayacağım bir coşkuyla gezdim sergiyi. Eksik bulduğum iki nokta vardı; ilki yeterince İngilizce açıklama yoktu, ikincisi ise biraz daha interaktif ve günümüz teknolojisinin kullanıldığı bir sergi olmasını dilerdim. Bunun dışında son zamanlarda gördüğüm en güzel sergi olduğunu açıkça itiraf edebilirim. Serginin kapıları 12 Mart'a kadar açık, yolunuz olur da Atina'ya düşerse şiddetle öneririm. Aşağıya serginin resmi websitesini ve ilgi çekici olduğunu düşündüğüm obje fotoğraflarının bulunduğu slayt gösterisini ekliyorum. Bir sonraki yazıda buluşmak üzere. www.gr80s.gr